3 Mayıs 2011 Salı

Belki



Neyle beslenirse daha sağlıklı büyürdü bir aşk?
Hangi vitamin eksik bırakılmıştı ondan.
Sadakat mi, yoksa çocukluktan gebe bırakılmış yalanlar mı?!
Aşk duyumsasa bu düşünceleri, düşünmeden firar ettirirdi 9. köydekileri.
Kendimizi kandırmak mıydı? Yoksa sanı’larımızı nüsha nüsha biriktirmek miydi anılar?
Bir kağıt parçası mı goturur bizi geçmişe?
Geçmişle yaşamayı öğrenmiş miyizdir ya da?
Bize aşk’ın öğrettiği tek şeydi acı çekmek.
Geleceğe biraz daha karamsar bakmaktı,
Gelmeyeceğe lüzumsuz inanmaktı,
Hayal kurup kendini kandırmaktı.
Zira başaramadı.
O aldanıştı.
Kararan kirpiklerimle hayallere sığınmaktı.
Hergün biraz daha sessizliğe gömülmekti.
Ve içimdeki “Buz Dağı”yla beklemekti zamanı.
Beklerdi zaman belki.
Belki zaman’larda bekler kimi.
Belki’lerde zamanla bekler.
Aşk”, zamanı bekletir her şey gibi.
Ve gidesin gelmez zamana ayağı karıncalaşmış gibi.
Kıpırdamazsın.
Dokunsalar dayanamazsın, dokunsalar içine gömülürsün birkez daha.
O içindeki “zaman”a dokunsalar “aşk” gömülür belki!


Ƥҽℓᶖɳ õ.
20İki.9.2000On

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder