6 Mart 2012 Salı

Tek...


***

Tek...


Aşk neydi?
Hiç göremeyecek olduğun birine duyduğun tutku mu?
Yoksa elleri ellerine değmeyecek birinin yaşattığı heyecan mı?

Belki de aşk…
Her şeyden önce umut etmekti.
Sabah ilk gözlerini açışında birinin gülümsemesiyle güne merhaba demekti
Ya da ne bileyim işte…
Sonsuzluğa akan cümlelerin noktası mıydı?
Onlarca insan konuşur,
Onlarca cümle kurulur
Fakat aşk denildi mi susulurdu…
Neden?
Bu düğümü kim çözerdi?

Kader…
Tesadüf…
Hayat…

Bu 3 kelime tek bir cümlede kurulabilir miydi?
Kader… senin alnıma mühürlediğin isim,
Tesadüf… o kadife, o esmer gece de değişi miydi gözlerine gözlerimin?
Hayat… tesadüfleri kaderle kavuşturmaz mıydı sevgilim?
Hayat, imkansızlık mıydı?
Aşk, nefrete ne kadar yakındı?
Ve neden zıt olan her şey birbirine daha çok yakışırdı?

Sanırım aşk…
Kalbimin sokaklarında kış ortasında hazırlıksız gezmekti.
Üşümek olmazdı,
Ellerin vardı.

Şimdi sen bana aşk acısından bahsediyorsun…
Hem aşk hem acı.
İkisi yan yana…
Oysa ben henüz kader, tesadüf ve hayat adına bir cümle bile kuramazken sen “aşk acısı” diyorsun…
Hangi kaybediş daha çok can yakardı?
İntihar, ölüm ve birini diri diri kalbe gömmek…
Benim tek kaybım ellerindi…
Ellerinle ellerimin o sarhoşluğu,
O kavuşması,
O ayrılması…

Söylesene!
Ellerin çok üşüdü mü sevgili
?



Ƥҽℓᶖɳ õ.
5.11.11

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder