15 Eylül 2012 Cumartesi

Özet!

Merhaba böööğürtlen kokulu blogcanlarım :)

Kaç gündür yazmıyorum, daha doğrusu yazamıyorum di meee? Çok özledim sizi valla çilek reçellerim benim:D Ara ara girip "son neler olmuş bakiiim?" diye baksam da 3-5 dakikayı geçmedi blogla bu haftaki munasebetimiz :)


Her neyse...


Galiba hayatımın en radikal haftasını yaşıyor gibiyim. Durmadan yeni kararlar alıp, hayata geçiriyorum. :)









 Yoğun bir haftaydı benim için. Mesleğim muhasebe&finans. Özel bir şirkette görevlerimi gereğince yerine getirmeye çalışıyorum. Oha! Sizce de çok resmi oldu diiiy mi? :D Bazen eğlenceli ve bazen çok sıkıcı iş arkadaşlarına sahibim :) Çok da umursamıyorum ne demişler. "Salla başı al maaşı" ahahah felsefe budur :D Neyse.. Cuma gunu mali müşavirimiz gelicek diye butun hafta yardırarak çalıştım kısaca :) Gündüz ot, gece balkabaana dönüştüm adeta :D Bu "ben"e bende şaşırdım ama herkese yetiştim sanırım :))





Geçen hafta kuzenim ve arkadaşımla gezerken 7 senedir görmediğim çocukluk arkadaşımla karşılaştım. Hayır yani. Karşılaşılmayacak bir yerde değiliz de benim üniversite bitti iş hayatı başladı. Onun üniversitesi başladı, yurtdışında staj, erasmus cartcurt derken hesapladık 7 sene olmuş. Velhasıl kelam karşılaştık hemen numaralarımızı aldık "araşıcaz" diye sözleştik.
Perşembe gunu afedersiniz tabiri caizse "mal gibi(!)" olmuş bi şekilde geldim eve. Başka bi arkadaşım aradı "peliiiin bizee geeel!" diye. "Meltem imkanı yok, beynim patlıcaaak" deyip salladım başımdan :D Çok adice biliyorum! Sonra telefonum çaldı! Arayan çocukluk arkadaşım Seren! :)


"Bana vakiiit ayııır!" diyerek başladı konuşmasına. O ruh gibi olan ben, birden canlandım. Yeniden doğmuş gibi oldum. :D
"Hadi çıkalım o zaman." dedim. 15-20 dakika içinde çıktık.
Babası doğum günü hediyesi araba almış. "Serenimo inanmıyorum" diyerek bindim arabaya.
"Benim her zamanki cafeme gidelim" dedim. Okayledi :D

Yalnız bende tik oluşmuş. Onu farkettim. Yanımda bi bayan araba kullanırken rahat olamıyorum nedense. :D:D
Hastalıklı nineler gibiydim cafeye gidene kadar.

Sonra gittik şu meçhul cafeye. Sohbetin dibine vurduk. İlkokul, lise arkadaşlarımızla karşılaştık. Sarıldık. Coştuk. Koptuk :))

Günümün ve haftamın bütün yorgunluğunu aldı Serenimo.
Eski günlerdeki gibi.. İlaç gibi geldi. Çünkü o benim ilk arkadaşımdı! :)

Cafeden sonra da biraz alışverişin dibine vurduk. Aman sabahlar olmasın modundaydık :D

En kısa zamanda görüşme kararı aldık. Sonra oturduk düşündük. "Cumartesi niye buluşmuyoruz?" dedik.

Eskiler candır a blogcanlarım. Candır...

Haftanın şarkısı:
Yaşımız 19 olmasa da...

Sizi severim, çokça da öperim!

5 yorum:

  1. bak bu şarkı tam senlik olmuş limonatamm..
    ne güzel şeysin sen hep yaşın ondokuz..! burasıda benden sana gelsin.. gel yanıma sar beni bugün var yarın yokuz! (yani diyorumki ne zaman gelcen ben özledim! =) )
    bu arada arkadaşınla karşılaşmana sevindim kuzucum o yoğun tempoda nasıl iyi gelmiştiiirr..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :D:D
      Bu şarkı tam benlik, heeep yaşım on9 bebbi:)
      Bende özledim! Deli özledim! Gelmeliyim di mi? Ama sende gelmelisin :)

      Sil
  2. Değişiklik olmuş senin için ama buraları da unutma e mi :D :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Pirem kızım. Periliçem:D
      Buraları unutmam mümkün değil, ama bazen nefes almak bile zor, inan.. :(

      Sil
  3. Nee güzel şeysin seen hep yaşın 19..

    YanıtlaSil